T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
AYDIN / SÖKE - Sazlıköy Hilmi Fırat Ortaokulu

Alçakgönüllülük Hikaye Örneği

ARSLAN İLE FARE

Yoksul fare koca ormanda hep korku içinde yaşarmış. Tilkiden korkar, kurttan ödü kopar, en çok da yaban kedisini görünce dehşete düşermiş. Bırakın bu yabani hayvanları, çevresinde bir dal çıtırdasa yüreği ağzına gelir, korkudan bayılacak gibi olurmuş.

Fare artık bu korkuya dayanamayacağını anlayınca ormanın kralı aslana gitmiş:

"Kralım" demiş, "Sizden haddim olmayarak küçük bir ricam olacak. Şu ormandaki bütün hayvanlar arasında en zavallısı benim. Bütün ömrüm titremekle geçiyor. Bir yaprak düşse dizlerimin bağı çözülüyor. Bu korkuya artık dayanabilmem imkansız. Siz ki bu koca ormanın kralısınız. Sizin kükremeniz bile herkesi dehşete düşürmeye yetiyor. Lütfen beni korumanız altına alın. Size hiç bir rahatsızlık vermem. Ayaklarınızın altında dolaşmam, sesimi bile çıkarmam. Bir köşede otururum. Varlığımla yokluğumu anlamazsın bile."

Aslan tüm bu anlatılanları sesini çıkarmadan dinliyormuş. Farecik aslanın kendisini dinlediğini görünce ricasını kabul edecek sanmış. Biraz daha ısrar ederse bu iş olacak diye düşünmüş ve anlatmaya devam etmiş:

"Ben sizin bu iyiliğinize layık olamadığımı biliyorum. Ama kim bilir, ne kadar işe yaramaz gibi görünsem de, belki bir gün bir işinize yararım. Size olan borcumu ödeyebileceğim bir fırsat çıkar bir gün."

Aslan çok sinirlenmiş. Öfkeden gözleri çakmak çakmak olmuş:

"Bak sen şu terbiyesize!" diye kükremiş. "Sen kendini ne sanıyorsun? Ben gibi koca bir kral senin gibi bir bücüre mi muhtaç olacak? Senin gibi küçücük bir varlık bana ne fayda getirir? Yıkıl karşımdan. Seni bir pençe darbesiyle duvara yapıştırmadığım için de hayatın boyunca bana dua et!"

Farecik öyle korkmuş ki o korkuyla bütün ormanı bir nefeste koşup başka bölgelere taşınmış. Bir deliğe girip oradan uzun bir süre çıkmamış.

Aslan ise bir süre daha farenin kendini bilmezliğine sinirlenmiş, sağa sola sataşmış. Ama nihayet sakinleşmiş. Karnının acıktığını hissedip ava çıkmış. Fakat yolunun üzerinde üstü örtülmüş bir tuzak varmış. Çukuru fark etmediğinden içine düşüvermiş. Ama kral aslan bu, öyle çukurlara düşüp kalır mı? Bu nedenle de korkmamış. Yukarıya hamle yapıp atlamaya hazırlanırken çukurun içinde bulunan ağın bütün vücudunu kapladığını hissetmiş. Bir kez daha hamle yapmış, ama nafile! Ağ inceymiş, fakat çok sık dokunduğundan aslanın bile koparamayacağı kadar sağlammış. Bütün gün kendini kurtarmak için çalışan aslan akşama doğru buradan çıkamayacağını anlamış.

"Ah benim aptal ve gururlu kafam" diye düşünmüş. "Eğer bu sabah o fareyi kendime küstürmeseydim, o keskin dişleriyle bu ağı keser, beni ölümden kurtarırdı! Oysa şimdi burada öleceğim ve bunun nedeni de benim! Başkalarını küçümsemeseydim, herkesin kendince bir işe yarayabileceğini anlasaydım yaşıyor olacaktım!"

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 27.11.2020 - Güncelleme: 14.02.2024 11:14 - Görüntülenme: 493
  Beğen | 2  kişi beğendi