T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
AYDIN / SÖKE - Sazlıköy Hilmi Fırat Ortaokulu

Beethoven İşitme Engelli Müzik Dahisi

Beethoven İşitme Engelli Müzik Dahisi

Ludwig van Beethoven'ın hayat öyküsü, Almanya'nın Ren kıyısında küçük bir şehir ve Köln'ün başkenti olan Bonn'da bir  başlar. Kesin doğum tarihi ile ilgili bir belge yoktur ama vaftiz kayıtları esas alınarak 16 Aralık 1770 tarihinde dünyaya geldiği kabul edilir. Yedi çocuklu Beethoven ailesinden, en büyükleri Ludwig olmak üzere yalnız üç tanesi bebeklik döneminden sağ çıkmayı başarmıştır.

 

Beethoven'ın çocukluğu oldukça zor koşullar altında, baba şefkatinden tamamen yoksun biçimde geçer. İlk müzik öğretmeni diyebileceğimiz babası Johann van Beethoven bir alkoliktir, Beethoven'a son derece katı ve acımasız davranır. Kilisede tenor olan babası oğlunun müziğe olan yeteneğini fark edince, bütün çocukluğu, babası tarafından bir odaya kapatılıp saatlerce çalışmaya ya da sahneye çıkmaya zorlanmakla geçer. 26 Mart 1778'de ilk konserini verdiğinde daha 8 yaşındadır, ama 6 yaşındaymış gibi gösterilir. Baba baskısı altında geçen bu yıllarda Beethoven'ın tek sığınağı, "en iyi arkadaşımdı"  dediği annesi Maria Magdalena Keverich'dir.

MOZART İLE İLK TANIŞMA
Neefe 1782'de Bonn'u terk ettiğinde sarayın yeni orgcusu artık Beethoven'dır. Yine aynı yıl ilk eseri olan "Dressler'in Marşı Üzerine Çeşitlemeler"i besteler. Neefe gitmeden önce öğrencisinin ilk yapıtlarını, bu arada klavye için 3 sonatını bastırmış bulunuyordu. Uzun boylu bir öğrenim görmemiş olduğu halde, şaşırtıcı bir erken gelişme içindeydi

Viyana'da müzik eğitimini sürdürmek için gereken maddi kaynağı Kont Waldstein'ın yardımıyla bulmasının ardından 1787 yılında Viyana'ya giderek, müziğini Mozart'a dinletir. Ancak uzun süre kalamaz ve Bonn'a geri çağrılır: Annesi ölmüştür. Babası da büstünün alkol bataklığına gömüldüğünden babasının maaşının yarısının kendisine bağlanmasını sağlayarak tüm ailenin sorumluluğunu üstlenir. Kendini tamamıyle içkiye vermiş olan babası evin yönetimini Ludwig'e bırakmış, daha doğrusu, Ludwig'in sırtına yıkmıştır. Böylece Beethoven, daha on yedi yaşındayken, genç kardeşleri Johann ile KarI'ın eğitimlerini de yüklenmiş olur.

Beethoven, Viyana'daki ilk konserini verdiği 1795 yılından bir yıl sonra, yaşamını tümüyle değiştirecek sağlık sorunu kendini göstermeye başlar: Sağırlık. Sürekli çınlayan kulakları, kendi müziğini duymasına bile engel olmaktadır. İşitme kaybının nedenlerinden biri, yeni eserler besteleyebilmek için uyanık kalmaya çalıştığından kafasını sürekli soğuk suya sokmasıydı. İlk krizden sonra, bu büyük acıyla kahramanca mücadeleye girişir. Günlüğünde şunlar yazılıdır: "Senin için bahtsız, dış mutluluklar yok. Her şeyi kendin yaratmak zorundasın. Ancak gerçek olmayan bir dünyada dost bulabilirsin."

Bir süre sağırlığını gizlese de bütün salonların ona açık olduğu bir dönemde, kendini yavaş yavaş, ama kesin biçimde sosyal yaşamdan çeker ve daha haşin, daha kavgacı biri olarak yalnızlığına çekilir. O'nun yalnızlığı, çağdaşları Mozart'ın unutulmuşluğu ya da Schubert'in düşsel yalnızlığı değildir.

9.SENFONİ DOĞUYOR
9. Senfoni'nin 7 Mayıs 1824'teki ilk seslendirilişini yönetirken de durum farklı değildir. Kendisini alkışlayan halktan habersiz koyu bir sessizliğin içinde öylece durmaktadır. Sanatçılardan biri elinden tutup dinleyicilere çevirdiğinde gerçeği görür. Bütün insanlar ayakta, şapkalarını sallayarak çılgınca eseri alkışlamaktadır.

Tüm bu sıkıntılar ve acılar içindeyken çevresi ise maddi sıkıntılarını ve sağırlığını ona unutturmak için adeta çırpınan bir dost ve öğrenci yığını ile doludur. Ünü dünyayı tutmuştu; ve yeryüzünün dört bir yanından, bu arada özellikle de İngiltere'den sırf onu görebilmek için turistler geliyordu. Sorularını ünlü Konuşma Defterleri'ne yazıyordu bu ziyaretçiler ve sınırsız bir telaş, sınırsız bir kuşku, sınırsız bir doyumsuzluk, sınırsız bir dağınıklık içinde ordan oraya seğirten dahi kompozitörden cevap bekliyorlardı. Ününün doruğuna erişmiş olan Rossini bile onu görmeye gelmiş, gördüğü sefalet tablosu karşısında perişan olmuştu.

Beethoven'ın hayatının son yılları acılar içinde geçer. 1821 yılında ilk kez kendisini hissettiren karaciğer sorunları 1826 yılının sonunda iyice artmıştır. Ölene kadar sürekli kusma ve ishal peşini bırakmayacaktır. Bünyesi hastalığa ancak üç ay dayanır. 17 Şubat 1827'de ölüm döşeğinde, inanılmaz bir güçle şunları yazmaktadır: "Sabrediyor ve düşünüyorum. Her çeşit kötülük, beraberinde bir takım iyilikleri de getirir." 24 Mart 1827'de can çekişme başlar. İki gün sonra kar fırtınası kenti kapladığı sırada, ruhu bu altüst olmuş bedeni terk eder. Beethoven'ın ölüm nedeni hakkındaki anlaşmazlık halen devam etmektedir:

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 23.10.2019 - Güncelleme: 29.03.2023 11:19 - Görüntülenme: 866
  Beğen | 2  kişi beğendi