T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
AYDIN / SÖKE - Sazlıköy Hilmi Fırat Ortaokulu

Değerler Eğitimi - Eşek ile Tilki (Aç Gözlülük)

 

Günlerden bir gün ormanda yaşayan arslan ile fil kavgaya başlamış. Kavga uzadıkça uzamış ve kavga sonunda arslsn yaralı ve bitkin bir hale düşmüş. Zavallı arslan, ininde kanlar içinde yatıp aç ve çaresizce beklemeye başlamış.

Aslanın ava çıkamaması, en çok da onun artıklarıyla beslenmekte olan hayvanları üzmüş. Aç kalan hayvanların bu halleri, aslanın hareketi geçirmiş. Aslan hemen tilkiyi çağırmış, ve hem kendisine hem de artıklarıyla beslenen hayvanlara bir av bulmasını söylemiş.

Aslan, tilkiye:

─ Git bir öküz veya bir eşek bul ve onları kandırarak buraya getir. Böylece hem benim karnım doysun hem de sizin karnınız doysun, demiş.

Tilki, bunun üzerine bir av aramaya başlamış ve bir çorak ovada zayıf bir eşeğe rastlamış. Dostça selam verip yanına yaklaşmış.

Tilki, eşeğe:

─ Bu kupkuru ovada, bu taşlık, bu çorak yerde ne yapıyorsun, diye sormuş.

Eşek:

─ Bazen gam çekiyorum, bazen de Allahın bana verdiği kısmeti bulup şükrediyorum. Beterin beteri var, diye cevap vermiş.

Tilki, eşeğe aslanın inini çekebilmek için diller döküp durmuş. Eşeğe, kısmetini araması daha bol ve iyi yiyecek bulabilmesi için çaba sarf etmesi gerktiğini anlatmış.

Eşek, kendisine verilen rızktan memnun olduğunu ve rızk verenin takdirine razı olup sabretmeye alıştığını söylemiş.

Tilki, eşeğe yemyeşil çayırlar ve sular otlaklardan bahsederek:

─ O çayırda bulunan bulunan hayvanlara ne mutlu... Yeşillikten, çayırdan çimenden deve bile görünmez orada. Sen burada kalmaya devam edersen bir gün açlıktan ölürsün, diye abartılı abartılı konuşmuş ve eşeğin aklını çelmiş.

Ne yazık ki eşek, tilkiye:

─ Madem öyle sen niçin bu kadar zayıf ve çelimsizsin, demeyi akıl etmemiş ve tilkinin sözlerine kanarak onun peşınden gitmeye karar vermiş.

Tilki, eşeğin sakalından çeke çeke  onu aslanın bulunduğu çayırlığa doğru sürüklemiş. Aslan, uzaktan eşeğin gelmekte olduğunu görmüş ve eşeğin yaklaşmasına sabretmeden bir anda hırsından korkunç bir halde kükremiş.

 Oysa aslanın yerinden kımıldayacak hali bile yokmuş. Aslanın kükremesiyle bir anda sıçrayan eşek gerisin geriye kaçmaya başlamış. Tilki, aslana yaklaşıp:

─ A padişahım, niçin eşeğin sana iyice sana yaklaşmasını beklemedin, diye söylenmiş.

Aslan:

─ Bir an gücümün yerinde olduğunu zannettim. Açlık ve halsizlikten sabrım da tahammülüm de kalmadı, demiş.

Aslan tekrar tilkiye gidip eşeği kandırmasını ve yeniden onun bulunduğu yere getirmeye çalışmasını emretmiş. Bu kez asla uyuma numarası yaparak eşeğe rahatça avlayacağını söylemiş. Tilki tekrar eşeğin yanına varmış.

Eşek tilkiyi görünce:

─ Senin gibi dosttan sakınmak gerek. Ben sana ne yaptım ki, tuttun beni ejderhanın yanına götürdün, diye yakınmış.

Tilki:

A dostum, senin gözüne görünen aslan veya ejderha değil, apaçık bir büyüdür. Ben senden daha küçük cüsseli olduğum halde, bana bir şey olmadı. Böyle bir ova büyü ve tılsım olmadan hiç yemyeşil dururmuydu? Başka hayvanlar gelip buraya yerleşmesin diye böyle bir tedbir uygulanmakta demiş.

Eşek:

─ Git buradan, seni gözüm görmesşn; az kalsın benim kanıma giriyordun?, diye karşılık vermiş. Ancak eşeğin iterazları ve tilkinin hilesinden kaçınması bir süre sonra ortadan kalkmış. Açlık ve hırs, eşeği tekrar o yeşil alana sürüklemiş. Eşek bu kez aslana iyice yaklaşmış.Aslan bir anda kükreyip eşeğin boğazına sarılmış ve onu paramparça etmiş. Bir süre sonra eski gücüne kavuşan aslan, su içmek üzere avının yanından ayrılmış. Tilki bunu fırsat bilerek eşeğin ciğerini ve yüreğini bir çırpıda yemiş. Aslan inine dönerken eşeğin ciğerini ve yüreğini yemek istemiş, fakat bir türlü bulamamış.

Aslan, tilkiye:

─ Eşeğin ciğeri ve yüreği ne oldu, diye sormuş.

Tilki, bütün kurnazlışıyla şu cevabı vermiş:

O kiyameti, o korkuyu, o kaçışı, o dağdan atlayışı yaşayanın ciğeri ve yüreği olsaydı, yeniden kalkıp bir daha buraya gelir miydi?       

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 15.03.2021 - Güncelleme: 15.03.2021 22:07 - Görüntülenme: 348
  Beğen | 1  kişi beğendi