T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
AYDIN / SÖKE - Sazlıköy Hilmi Fırat Ortaokulu

Değerler Eğitimi Fedakarlık Hikayeleri (Ben Bu Abiye Bir Kilo Sattım)

BEN BU ABİYE BİR KİLO SATTIM

Ben ırkçı bir insan değilim,ırkçılığı da asla sevmem. Ama bu hiçbir zaman milletimi sevmem anlamına gelmez. Milletimin asil yapısını geçmişte Allah(c.c.)adına neler yaptığını düşündüğüm zamanda iliklerime kadar buğu buğu yanarım. Çünkü sahabe-i kiram döneminden sonra hiçbir millet Allah(c.c.)yolunda fisebilillah bu millet kadar evladını feda etmemiştir. Güney Afrika da ki Cemal Hoca türbesinden tutunda Cebelitarık'a kadar Kuzey Afrika da Viyana kapılarına kadar,Avrupa da Hindistana kadar,Buhara ve Semerkant'a kadar, Asya'da hep bu milletin o yolda canını feda etmiş aziz evlatlarının mezarları birer tapu senedi gibi geçmişin destanını günümüze aksettirmektedir. Peygamber efendimizin övgüsüne mazhar olmuş bu milletin ferdi olmak benim için büyük bir mutluluk vesilesidir.

            Zaman zaman hayıflanır içime büyük bir acı ile aklıma şu duygular gelirdi. Ben de Bursa'yı fetheden,İstanbul surlarının burçlarına bayrak diken ,Mısır'ı fetheden ordunun içinde bulunsaydım da keşke bulaşıkçılık yapsaydım. Ama heyhat Yaratan öyle takdir buyurmuş. O'na itirazımız yok.

            İki asırdır üzerinde binbir türlü oyunlar oynanarak asli ruh yapısından uzaklaştırılmaya çalışılan insanımız, her türlü olumsuzluğa rağmen hala fıtratından gelen güzellikleri muhafaza edebiliyorsa bu onun büyüklüğünü ,aldığı duaların tesirini gösterir.

            Hani anlatılır ya ,Biz de dinlerken hem göğsümüz kabarır hem de gözlerimiz buğulanır. Büyük dedemiz Fatih Sultan Hazretleri tebdil-i kıyafet ederek  İstanbul esnafını teftişe çıkar ,ilk girdiği esnaftan evinin ihtiyacı sayılabilecek yağ alır,ardından bir ölçek de pirinç ister,yağı veren esnaf sultanın pirinç isteğine karşılık "Efendim ben size yağ satarak sabah siftahımı yaptım,karşıdaki komşuma hiç müşteri girmedi,pirinci de lütfen ondan alınız" der ve Fatih'i karşı komşusuna gönderir. Sultan gittiği yerden pirinci alır ve sabun ister,pirinci veren esnaf sultana "Ben size pirinç satarak sabah siftahımı yaptım,ilerideki komşuma hiç müşteri girmedi,sabunu da gidip ondan alsanız daha iyi olur " deyince Fatih'in üçüncü esnafa gitmeye artık mecali kalmaaz. Boğazı düğümlenir,saraya döner dakikalarca ağlayarak şu sözleri söyler.

            "___ Yarabbi bu millet bu asil davranışını kaybetmediği sürece sırtını yere getirme "

            Ben bunları dinleyince böyle olayları hep o zamanda olur,şimdiki zamanda nerdeee der üzülürdüm. Ama unuttuğumuz bir şey var o da milletimizin fıtratındaki ve ruh yapısındaki güzellik.

            Benzer bir olayı 1996 'da bizzat ben kendim yaşadım. Şöyle ki

            Bayram tatili Eskişehir'den Yalova'ya dönüyorum. Çocuğum Adapazarı Çağ Kız Lisesinde okuduğu için onu da Adapazarı 'na bırakıp İzmit üzerinden Yalova'ya döneceğiz. Bilecik'i geçtikten sonra Adapazarı'na 20 km. kala Sakarya nehrinin kenarında çok güzel tarihi bir çeşme var. Onun yanında eğlenip hem ihtiyaçlarımızı giderir, hem piknik yapar sonra da yolumuza devam ederiz,düşüncesiyle çeşmenin yanında durduk. Baktım ki çeşmenin yanında o yörenin köylülerinden iki tane alçak boylu kumral sakallı Ankara lastik ayakkabılı,pantalon  dizleri yamalı tonton dede. İkisinin de önlerinde on'ar kilo gelir-gelmez kiraz var. Yeni getirip satışa sunmuşlar. İlk müşterileri herhalde biz olduk. Kirazlardağ kirazı ve çok küçük görünümlü.

            "__Amca bir tane alıp tadına bakabilir miyim? " dediğimde aldığım cevap beni ezmişti.

            "__Oğlum bir tane ile tadını alamazsın. Avucunla al ye beğenmezsen alma." Aldığım bu cevap karşısında kiraz bütünüyle acı olsa da ,zehir olsa da ,almam şarttı,çünkü amca çok samimi idi. Her neyse. Çocuklarımızla oturup dinlendik,pikniğimizi yaptık,tekrar yola çıkacağımız zaman  çeşmenin  başına vardığımızda başka bir  araba gelerek durdu. Benim kiraz aldığım amcadan yeni gelen ailenin babası da kiraz istedi,amcanın verdiği cevabın yorumunu size bırakıyorum.

            Amca beni göstererek

            "___ Kardeş ben bu abiye bir kilo sattım. Osman aga hiç satmadı sen de ondan al".......

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 10.04.2021 - Güncelleme: 11.04.2021 21:25 - Görüntülenme: 499
  Beğen | 1  kişi beğendi