"Ben yaptığım işten zevk alıyorum. Şimdi ustayım ama çırak olarak çok çalıştım, çok izledim. Bu metal parçasına böyle şekil verdiriyorsam, bu çekici böyle kolay sallıyorsam bu işimi severek ve sayarak yaptığım içindir." Hasan tam anlamıyla ne ustasını izliyor, ne de söylediklerini dinliyordu. Demirci Bedri ustanın dükkanında bir haftadır çalışıyordu ve ona göre işi artık öğrenmişti. Ateşi sönmemesi için sık sık körükleyecek, maşayla madeni ateşe tutacak, eritecek ve çekiçle de istenilen şekli verecekti. Artık kendi dükkanını açabilir, o da Bedri usta gibi çok para kazanabilirdi. Dükkanını açtı ve ilk müşterisini büyük bir sevinçle karşıladı. Atının nallarını yenilemek isteyen adam karşılığında çok bulsa bile Hasan'ın istediği parayı vermeyi kabul etti. Pahalı olacak ama elbet bir sebebi vardır diye düşündü. Hasan maşayla tuttuğu demiri ateşte kızdırıp örsün üzerinde çekiçle döverek şekil vermeye başladı. İstediği gibi olmadıkça demiri tekrar kızdırıyor tekrar dövüyordu. Ama bir türlü nal şeklini veremiyordu. Bir taraftan ateşi körüklüyor, bir taraftan madeni ısıtıyor, kızdırıyor, dövüyordu..Kan ter içinde kalana dek uğraştı durdu. Kolları çekici kaldırıp kaldırıp vurmaktan kopmuştu adeta. Bir an atın kendisine şaşkın şaşkın baktığını hissetti. Bu adam da ne yapıyor böyle der gibiydi. Başına gelecekleri sezmiş, dört ayağı üzerinde huysuz huysuz hareket etmeye başlamıştı. Hasan bi daha bi daha denedi. Olmuyor olmuyordu işte. Zamanı da pek kalmamıştı. İlk siparişinde başarısızlıkla tanınmak istemiyordu. Maşayla demirini kaptığı gibi soluğu Bedri ustanın dükkanında aldı. "Aman ustam, gözüm ustam, ben ettim sen etme, bari adımı yalancı çıkarmayayım. Bana şundan dört nal yapıver hemen."dedi. Bedri usta nalları yapsa bile ata çakıp çakamayacağını sordu. Atın birkaç dakika önceki halini gözünün önüne getiren Hasan atın buna asla izin vermeyeceğini düşündü."Yok, yok onu da sen tak ustacığım" dedi ve atı almaya gitti. Dükkanın önünde bekleyen atın sahibi Hasan'a nerede olduğunu ve işi niçin bitirmediğini sorunca, Hasan, "Sizin işinizi bu yörenin en iyi demirci ustasına yaptırıyorum. Belki bir daha sefere size hizmet verme şansını yakalarım." dedi ve müşteriyi Bedri Ustanın dükkanına yolladı. Üzerinden büyük bir yük kalkmış gibiydi. Usta olmak için daha çook çıraklık yapması gerekliydi. Yine de mesleğini seviyordu ve o zaman her şeyin daha kolay olacağını düşündü. Kepenkleri indirdiği gibi koşa koşa Bedri ustanın dükkanına gitti.