T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
AYDIN / SÖKE - Sazlıköy Hilmi Fırat Ortaokulu

Doğanın İyileştirici Etkisi

İnsan doğal bir varlıktır. Doğanın bir parçasıdır ve doğası gereği diğer canlılarla bağ veya iletişim kurar.  Bu iletişim çoğu zaman diğer insanlarla, hayvanlarla ve bitkilerle gerçekleşir. 

Bugünün insanı yani modern insan ise kendi alanını kendi elleriyle bir hayli daraltarak çoğunlukla eşya ile kısmen de diğer insanlarla iletişim kurar oldu. Diğer insanlarla olan iletişimimizin kalitesine bakılırsa işler pek de yolunda değil. Genellikle sanal olan iletişim halimize bir de kıskançlık, yalan, hile gibi soysuz eylemlerimiz de eklenince işin içinden çıkılmaz bir hale geldi. 

Ama biz buyuz. Ruhumuz yoldan çıkmış durumda ya da buna çok yakın. Bunları yazarken oldukça yüksek bir binanın bilmem kaçıncı katında dışarıdan gelen mekanik sesleri işitiyor olduğumu da paylaşmak isterim. 

Bu kocaman bir yabancılaşma halidir. Eşyanın kölesi olma halidir. Eşya ile görünür olma halidir. Diğerinden daha üstün olduğumuzu, gözlemlenebilir bir şey olan eşyalar ile sağlama halidir. Ürettiklerimizle değil de tükettiklerimizle gurur duyma halidir. Bu modern bir haldir. 

Kendine yabancılaşan insan, diğer insanlar, bitkiler ve hayvanlar ile yeniden barışmak ve kendini ifade etmek zorundadır. Medeniyet Üniversitesi'nde felsefe dersleri veren Dr. Engin Koca, ''İnsan kendini ifade etmek ister. Kendini ifade edemezse bu durum depresyona ya da agresyona dönüşür,'' diye bir paylaşım yapmıştı. 

Bugün ülkemizde milyonlarca insanın (1) – (2) depresyon ilacı kullandığını biliyoruz. ''Ben depresyondayım, ilaç kullanıyorum,'' demenin ne kadar utanç verici (!) olduğunu da düşünürsek çoğu insanın depresyonda olduğu halde yardım almadığını da bir kenara not edelim. Öte yandan ülkemizdeki agresyon ile ilgili veri bulmaya gerek bile duymadım.

Her geçen gün biraz daha içimize ve eşyalara dönmüşüz bu da bizi yürürlükte olan halimize çevirmiş. Çarşıda, pazarda, umuma açık yerlerde, hastanelerde, okullarda, evlerimizde şiddet ve depresyondan söz edebiliriz sanki. 

Görünen o ki gittiğimiz yol pek hayırlı değil. Bana kalırsa bir an önce geriye dönüp şansımızı tekrar denemeliyiz. Özümüze, bitkiye, hayvana ve insana geri dönmeliyiz. İnsan ile doğa arasıdaki zedelenmiş bağı yeniden tedavi etmeliyiz. (3) Bu tedavi süreci sadece bize değil doğaya da iyi gelecektir. Maalesef doğal yaşam can çekişiyor. Sadece bu yaz Amazon'da Avrupa'nın iki katı kadar orman yok oldu. Çok yıkıcı ama oldu...

İyileştirme çalışmalarını şu andan itibaren başta okullarımızda yapmalıyız. Çocuklarımız için gelecek inşa etme iddiasında olan bizler, politika yapıcılar, belediyeler, sivil toplum örgütleri ve aileler acilen bir eylem planının içinde olmalılar. Ancak bu şekilde ruhumuzu iyileştirebiliriz. Çünkü bizim ruhumuz doğanın parçası. Biz doğanın kendisiyiz.

Okul dışındaki etkinliklerin yararları  konusunda birçok araştırma mevcut. Söz gelimi doğadayken, öğrenme ve hafıza üzerinde önemli etkisi olan nörotransmitterlerin daha çok salgılandığını biliyoruz. (4) Özellikle de Amerika ve Kanada'dan pek çok araştırmacı bu konu ile özel olarak ilgileniyor. 

Elbette şu anda dünyayı, ülkemi, şehrimi, okulumu dönüştürmem pek tabii mümkün değil. Kendimi değiştirmem her zaman daha makul bir fikir olmuştur. Bunu yapabilirim. Söz gelimi bu sene her hafta bir defa kendimizi doğanın içine atabilmek için okul yönetimimden destek aldım. Harika bir yıl bizi bekliyor bunu biliyorum. Çocuklarım için elimden geldiğince kaliteli sorular hazırlayıp yine elimden geldiğince iyi etkinlikler tasarlayarak seneyi tamamlayacağım. 

Bu şekilde sadece bir tane şey dahi iyileşse yeterli... Az ve gerçek...

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 10.11.2019 - Güncelleme: 28.03.2023 15:30 - Görüntülenme: 1062
  Beğen | 1  kişi beğendi