Hayatımızda bizi diğer insanlardan ayıran bazı sıfatlarımız vardır. Bizleri sıradan insan olmaktan uzaklaşrıran bu sıfatlar, bize diğer insanların karşısında artı katar. Doğruluk ve Dürüstlük  bu sıfatlardan bir tanesidir. Bura da lafta doğru ve dürüst olmaktan bahsetmiyorum. Ki eminim sorsak çoğu insan kendini doğru ve dürüst olarak tanımlar.Ama özüne baktığımızda, hiçte öyle olmadığını görürüz.

Gerek doğruluk,gerek dürüstlük veya herhangi bir özelliğimizden kendimizin bahsetmesi yerine, başkalarının bizi tarif etmesi, dürüst, doğru, sıfatlarını vermesi hiç kuşkusuz önemlidir.Doğruluğun içini dolduracak davranışveya söz ile  olanı söylemek, haksızlığın adaletsizliğin yanında dik durmak, diye tanımlanır. Doğruluğu hayatında yer eden insanlar her söz ve davranışında dostoğru olanlar hiç kuşkusuz insanların karşısında emin, güvenilir birisi olacaktır. Örneğin Peygamber Efendimiz. Doğruluk ve dürüstlüğü ile tüm insanların gönlünü fethetmiş, ona inanmayanlar dahi onun asla yalan söylemeceğini çok iyi biliyorlardı. Dünyada bir çok insan dürüstlüğü ve doğruluğu ile bir yerlere, belli makamlara gelmişlerdir. Hele bu insanların gönüllerindeki makamı tarif edilemez.Yunus Emre, Mevlana bizlere her zaman doğru yolda ilerlememizi öğütlemişlerdir.

Hayatta zaman zaman maalesef çiğnediğimiz bir takım kurallar vardır.Doğruluk ve dürüstlük ise asla taviz verilmeyecek bir sıfattır. Ne zaman ki insanların güvenini kaybedersek yaşamımızda da bir anlam kalmaz.Unutmayalım ki güven zor elde  edilir, çabuk kaybedilir.