Hacettepe'de lisans öğrencisiyken ilk okuma yazma dersimize anne babalarımızın da ilk okuma kitaplarının yazarı rahmetli Prof. Dr. Feyzi Öz girmişti. Derse geldiği günlerde yaşı oldukça ileriydi. İlk dersinde biz lisans öğrencileri arasından sınıf başkanı, tahta silme görevlisi, tahtaya ders ve konu yazma görevlisi seçmesini oldukça yadırgamıştık ve bu durum bize oldukça komik gelmişti. İkinci ders, tahtada dersin adının yazmadığını fark edince hemen bu görevin kimde olduğunu ve görevin neden yerine getirilmediğini sormuştu. O dönemler bize garip gelen bu sınıf görevlerinin paylaşımı işi, öğretmenlik yıllarında anlam kazanacaktı.

Öğretmeni olduğumuz sınıfların hepsi homojen değil. Bir sınıf içinde öğrenme motivasyonu yüksek olan öğrencilerin yanı sıra daha düşük motivasyona sahip öğrenciler de var. Bu öğrencilerden kimileri uzun ders saatlerinde hareket etmeden dersi takip edebiliyorken kimi öğrencilerin yerinde kıpır kıpır olduklarına tanıklık ediyoruz. Hareketli öğrenciler için sınıf görevleri bulmak bu öğrencilerin hareket ihtiyacını karşılayacağı gibi aynı zamanda bu hareketi sınıf yararına da çevirecektir. Örneğin bir öğrencinin arkadaşlarına çalışma kağıtlarını dağıtması, hem işin halledilmesini sağlayacak hem de bu öğrencinin hareket ihtiyacı karşılanmış olacaktır.

Bütün öğrencilik yıllarımızın vazgeçilmez görevlerinden biri sınıf başkanlığıydı. Bizim tarafımızdan seçilmeyen, öğretmen tarafından atanan, otorite olma heveslisi bir sınıf başkanına rastladığım için ve bir kişinin bir yıl boyunca tek görevi üstlenmesinin anlamsızlığından bu görevi hiç sevmem. Kendi öğretmenliğimde sınıf başkanlığı yerine sınıf asistanlığı sistemini tercih etmiştim. Her gün farklı bir öğrenci sınıf asistanı oluyor ve bu görev sıralı gidiyordu. Yoklamanın alınması, sınıf defterlerinin bulunduğu yerden alınarak bir dersten diğer derse taşınması, sınıf defteri üstüne dersleri yazmak gibi görevleri oluyordu. Sınıf asistanı olmak özellikle küçük yaş grubundaki öğrenciler için önemli bir görevi yerine getirmek anlamı taşıyor.

Teknolojinin işe koşulduğu sınıflarda öğretmene yardım edecek öğrenciler hemen kendilerini gösterirler. Bu alana ilgili öğrencilerden destek almak, bu öğrencileri teknoloji (IT) sorumlusu seçmek özellikle hem onların mutlu olmasına hem de ilgi duydukları alana göstermiş olduğunuz saygıyı ifade edecektir. Böylesi bir görev size zaman kazandıracağı gibi aynı zamanda çıkacak teknik aksaklıkların da size ulaşmadan çözülmesine yol açabilir.

Öğrencilerin, öğretmenin ve sınıfın ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak sınıfta farklı görevler yaratılabilir. Örneğin süre tutucu, işe yarayan bir sınıf görevidir. Dersin istenilen zaman dilimlerinde, seçilen öğrenci herkes için uyarılarda bulunabilir. Bir başka görev de malzeme sorumlusu olabilir. Sıklıkla sınıfta kullanılan malzemelerin masalara dağıtılması ve toplanması için görevli öğrenciler seçilebilir.

Bir ders düşünün, siz video izleyeceğinizi söylediğinizde bir öğrenci otomatik ışığı kapatırken bir diğer öğrenci de perdeyi çekiyor. Öğrenci asistanları ile kurgulanmış bu sistemde konuşmak yok, kaos yok, zaman kazanma ve hareket var.

Müjdat Ataman

Okul Müdürü