T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
AYDIN / SÖKE - Sazlıköy Hilmi Fırat Ortaokulu

Balaban

 

Görüntülenme6433

0

Haftanın Çocuk Kitabı: Balaban

"Bu öykü insan eliyle ama balaban yüreğiyle yazıldı."*

Şiirsel Taş'ın Kuraldışı Yayınları'ndan çıkan Balaban isimli kitabı, iki ayrı bölümde iki ayrı anne/çocuk ilişkisini ele alan harika bir hikâye. Balaban kuşu, sazlıkların arasında yaşayan, renkleri nedeniyle hareketsiz kaldığında kesinlikle görülmeyen bir balıkçıl türü aslında. Ben de kitabı okuduktan sonra öğrendim bu bilgileri. Kitabın Görünmez Olmak isimli ilk bölümünde, yavru balaban annesi gibi görünmez olmanın peşine düşüyor. Ağaç kovuğuna, kaya oyuğuna, toprak altına, sepete, boruya derken, bir sürü yere saklanıp görünmez olmaya çalışıyor. Ama her girdiği yerde, orayı daha önceden sahiplenmiş (daha doğrusu kendine yuva edinmiş) bir başka hayvanla karşılaşıyor ve hepsi de minik balabanı görüyor. Görünmez olmanın zorluğunu kavrayan yavru balaban sonunda annesini dinliyor ve hiçbir şey yapmamayı deniyor. 

"Hiçbir şey yapma. Sadece boynunu uzatıp sazlar gibi dimdik dur. Bazen en iyisi budur: hiçbir şey yapmamak."

Görünür Olmak isimli ikinci bölümün ana karakterleri ise Bennu ve onun veteriner olan annesi Sumru. Sumru hayvanların dilinden anlayan, onlara yardım eden ve doğaya karşı farkındalığı oldukça yüksek bir anne. Sabah birlikte veteriner kliniğine gitmek üzere yola koyulduklarında, göç yolunda sürüden ayrı düşen ve çalıların arasında ürkek ve huzursuz bakışlarla onlara bakan yaralı bir balaban yavrusu ile karşılaşıyorlar ve onu birkaç saatliğine misafir ediyorlar. 

Kitabın bu kısımları, bir yandan balaban türüne dair gerçek ve ilgi çekici bilgiler verirken, bir yandan da Sumru'nun yaralı bir hayvana yaklaşımını, onunla iletişimini gözler önüne sererek insanda hayranlık yaratıyor. Balabanlar nasıl hayvanlardır, fiziksel özellikleri nelerdir, nerelerde yaşarlar, neden korkarlar ve neye ihtiyaçları vardır gibi soruların hepsine cevap bulduğumuz bu bölüm, yaralı bir hayvanı incitmemeye ve ona özen göstermeye dair çok hassas ve naif bir anlatıma sahip.  

İlk bölümde görünmez olmanın peşine düşen ve bunun için çabalayan yavru balabanın ikinci bölümde annesine kavuşabilmek için görünür olmaya çalışması, onu annesine kavuşturmayı isteyen Bennu ile annesinin ise görünmez olma çabaları etkileyici çizimlerle de birleşince oldukça duygusal bir bölüm çıkıyor ortaya. Görünmez olmaya çalışırken başkaları tarafından sürekli görülmek, bazen de görünür olmak isterken kimse tarafından fark edilmemek üzerine de harika bir düşünme penceresi aralayan kitapta, Bennu ve Sumru'nun konuşmaları tadını çıkara çıkara okunacak cinsten. 

Şiirsel Taş'ın kendisi de tam bir doğa ve hayvan tutkunu. Bu nedenle kitaptaki Sumru karakterinin direkt kendisine benzemesine şaşırmadım. Kuşlar, ağaçlar, böcekler hakkında yazdığı pek çok kitap gibi bu kitapta da; bilimsel bilgilerle kurgusal bir hikâyeyi çok güzel harmanlıyor ve çocuklarda bir hayvana karşı merhamet duygusu oluşturmayı, doğaya ve hayvanlara saygı duymanın önemini ve doğa-insan ilişkisini çok güzel vurguluyor. 

Kitabın Duygu Topçu'ya ait çizimleri ise, hikâyeyi bambaşka bir boyuta taşıyor ve okuyucuyu kolaylıkla içine çekiyor. 

Özellikle doğayla ve hayvanlarla arası iyi çocuklar ve yetişkinler için zevkle okunacak, belli metinlerin üzerinde uzun uzun konuşacak fırsatlar yaratan kitap, 6 yaş ve üstü tüm okuyucular için uygun. 

Keyifli okumalar... 

 

Aynur Kolbay 

@okumak_zamani

 

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 22.12.2020 - Güncelleme: 12.02.2024 14:23 - Görüntülenme: 391
  Beğen | 1  kişi beğendi